Ben bilmiyorum bunun tanimini o sebeple anlamayi seciyorum. Yasayarak anlayacagim. Hayatim boyunca belki en akilli tercihleri yapmadim ama su an icim patlayacak gibi. Daha bir hafta oncesine kadar bu noktalara bir gun gelebilecegime inandiramamistim kendimi. Here we are..
Hayatima girdi ve dunyam dondu. Saatler saniyeler gibi. Kanatlanip ucasim geliyor, onunlayken hava daha temiz, gok daha acik, insanlar daha neseli.
Her soyledigi seyde kendinizi bulursunuz ya. Bu oyle bir sey.
Ruh esi demek zayifliklari ile guclu yonleri ile benimsemektir. Dort dortluk kisiyi degil, duzeltebilecegin kisiyi degil, her kosulda birlik olabilecegin kisiyi secersin. Ben hep boyle birini hayal ettim. Seni yormayan, seninle yorulmayan.
Mitolojik bir hikaye okumustum. Insanlar gecinememeye baslamislar. Savaslar cikmis, huzursuzluk artimis. Gece tanrisi da bu duruma son vermek adina cok parlak bir kilicla insanlarin karsisina cikmis. Isik insanlarin ruhlarini ikiye bolmus, gozlerini kor etmis. “ Hayatinizi diger yarinizi aramak icin harcayin, boyle sacmaliklarla ugrasmayin” demis gece tanrisi. Dogru mudur bu hikaye bilinmez ama yayilmis insanlar arasinda. Yillar gecmis, bir korku salmis insanlari. Birde anlamsiz bir eksiklik, bosluk duygusu.
Insanlardaki o bosluk hissini anliyorum. Birinin senin ruh esin olduguna inanmak istersin ve beklentini karsilamadigi noktada hayal kirikliklari doldurur o boslugu, bir daha sevemezsin. Aramayi birakmak lazim o sebeple, ana odaklanmak ve tadini cikarmak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder