19 Ekim 2017 Perşembe

Her şeyin başladığı o an

Nasıl başlanır bilmiyorum içimde bunca şey varken. Macera dolu Amerika..
Evet döndüm. Tam 4 ay sonra. Yaşadıklarım mı? Dur bir dakika oraya geliyorum. Her şey yaşayacağım eyalete giden uçağı kaçırmam ile başladı. Bavullarımın gitmiş ve benim kalmış olmam tokat gibiydi evet. Sakin olmalıydım, indikten sonra her şeyimi bulacaktım zaten. Nitekim öyle oldu, derin bir ohhhh çektim. 4 ayımın dolu dolu geçtiği o eyalete, Wisconsin'a adım attığım ilk andan itibaren tek başımaydım. Hala lobide bavullarımla beklediğim o anı hatırlıyorum da.. Kim gelecek? Ne zaman gelecek? Ne yapmalıyım? Tam iki saat sonra o 4 ayımı geçirdiğim evime götürülmüştüm. Bavullarımla kapıdaki o topluluğun önünden geçerken bakışlara aldırış etmeyip merak içinde içeriye attım kendimi. Kaç Türk vardı? Kimlerle kalacaktım?. Kalacağım insanların içinde Türk var mıydı? 224. Kalacağım odamın numarası. Üzerinde adım yazan bir zarfın bana verilmesiyle her şey başlamıştı.Odam 2. Kattaydı. Asansöre biner binmez bir çocuk daha giriverdi içeri. Birbirimize ''merhaba'' diyip güldük. Türktü. İlk konuştuğum kişi Türktü!. Odama vardığımda kapıyı açamayarak ilk fiyaskomu yaşamış oldum. Neyse ki o sırada oradan geçen bir kız yardım etti. Utanç içinde içeri attım kendimi. İlk gördüğüm şey eşyalardı. Birileri zaten yerleşmişti. Oturdum ve bekledim. Dikkatimi çeken şey masanın üstündeki tuzluktu. Türk!!!!!!!!! dedim kendi kendime. Bir diğer masada İspanyolca yazıları olan bir ilaç. Diğeri de İspanyol. Güzeeeel :) . Claudia ilk tanıştığım oda arkadaşım oldu. Onunla tanıştıktan sonra 2 haftamı İspanyol tayfası ile geçirdim. Benimde çat pat İspanyolca bilmemi göz önünde bulundurarak sadece İspanyolca konuşan bu grup, zamanla benimde grup arkadaşlarım oldu. Aralarındaki tek yabancı,tek Türk ben olduğumu düşünürsek bizi gören herkes, hatta sonrasında yeni tanıştığım tüm insanlar beni İspanyol zannettiler. Hoş, herkes İspanyollara benzediğimi söylüyor o ayrı konu hala çözemedim..... Geldiğim ilk gün kaçırdığım cankurtaran dersleri yüzünden bir sonraki dersleri beklemem gerekti. Hatta ilk 3 günümü boş boş etrafı gezip,keşfederek geçirdim.Bu süre zarfında diğer oda arkadaşım Ege ile tanıştım. Bana birçok tavsiye verdi diyebilirim. Yinede bu, ilk alışverişimde aldığım onca gereksiz şeylere mani olamadı tabii.  Bir süre sonra odamıza diğer İspanyol arkadaşım olan Marta geldi. Her şey istediğim gibi gidiyordu. İspanyolcamı geliştirmek konusunda kendimi fazla gaza getirmiştim. Marta'nın da geç gelmesi ile aynı dersleri ve eğitimleri alacağımızı bilmek beni çok rahatlatmıştı. Sadece o değil diğer İspanyol arkadaşlarım ile de aynı sınıfta olacaktım. İlk iş günümüzde jilet gibi üniformalarımızı giyindik. Su parkına yol aldık. Otel o kadar büyük ki , gideceğiniz yeri bulmanız için size harita veriyorlar :) İlk gün İspanyol arkadaşlarımla aldığım eğitimden sonra resmen çalışmaya başlamıştık. O günden sonra ki  tek başıma geçireceğim ilk iş günüm için
5 alarm birden kurup heyecandan uyuyamamıştım, ya geç kalırsam diye..... Şu an gülüyorum o halime doğrusu. Her şey başlamıştı, Amerika'daydım ve çalışıyordum. Tek başımaydım....